Elbette ki avukat tutmak bir çok durumda yasal bir zorunluluk değildir. Ancak, hukukun hangi alanında olursa olsun haklılığın kanıtlanması, mağduriyetin ispatı için profesyonel yardım almak, dolayısıyla avukat tutmak zarurettir. 18 yaşından küçük olan şüphelilerin ve ceza üst sınırı 5 yılın üzerinde olan suçlamayla karşı karşıya olanların avukat istememe hakkı yoktur. Bu durumda kişi ya kendi avukatını çağırır, ya istediği bir avukatla anlaşır ya da baro kendisine bir avukat tayin eder.
Herhangi bir konuda davaya konu olunduğunda mağdur ya da şüpheli olun, hukukun tüm konularını, kanunları, tüzükleri, yönetmelikleri, içtihatları avukat olmayanların tüm yönleriyle bilmeleri zordur. Bu nedenle de avukat yardımı önem kazanır.
Kişi, bir suçlama ile karşılaştığında, hakkında bir suç isnat edildiğinde bu nedenle kolluk güçlerince gözaltına alınma, ifadesine başvurulması gibi durumlarda avukat tutma, var olan avukatını çağırma, avukatı olmadan konuşmama hakkına sahiptir. Kişi, böyle bir durumla karşılaştığında devletin kendisine bir avukat tayin etmesini de isteyebilir.
Avukatlık bir serbest meslektir. Bu nedenle de ücretlerini serbestçe belirleme hakkına sahiptir. Avukatlık ücretlerinde net bir fiyat tarifesi bulunmaz. Avukata ücret ödenmesi yasal bir zorunluluktur. Avukat ile müvekkili arasında bir sözleşme yapılır. Bu sözleşmede yazılan ücret ödenmek zorundadır. Avukatlık ücreti, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen avukatlık asgari ücret tarifesinin altında olamaz. Bu da demek oluyor ki avukatlık ücretinin bir alt sınırı vardır. Ancak, üst sınırı yoktur. Buradan hareketle aynı dava için her avukat farklı bir ücret talep edebilir.
Avukatlık ücreti, avukat ile müvekkili arasında yapılacak sözleşme ile belirlenir. Herhangi bir sözleşme yapılmadığı takdirde, Türkiye Barolar Birliği’nin asgari ücret tarifesi esas alınabilir. Avukatlık ücretine, dava harçları, tebligat, keşif, bilirkişi gibi masraflar ile avukatın iş takibinde harcadığı yol, konaklama gibi masraflar dahil değildir.
Davanın kaybedilmesi durumunda avukata ödenen ücretin iadesi istenemez.
Forum Hukuk olarak, e-posta ya da telefonla ileteceğiniz sorularınıza yanıt alabilirsiniz. elbette bu bilgiler kısa ve genel amaçlı olacaktır. Detaylı bir danışmanlık için, danışmanlık hizmetini almalısınız. Avukatlık Yasası, Meslek Kuralları gereğince danışmanlık ücrete tabi bir hizmettir. Asgari Ücret Tarifesinde danışmanlık ile ilgili de ücretlendirmeler bulunur.
Ayrıca telefon ya da e-mail ile yapılacak olan bilgilendirme yüz yüze görüşme kadar faydalı olmayabilir. Bu nedenle, tüm danışmak istediğiniz konularla ilgili olarak yüz yüze görüşmek için randevu alabilirsiniz.
Vekaletname, avukatınızın sizi temsil edebilmesi için Noter aracılığıyla verdiğiniz bir yetki belgesidir.
Bir avukat için vekaletname çıkartmak istediğinizde Noter Bürosuna, nüfus cüzdanı ya da pasaportunuz ile birlikte başvurmanız gerekir. Avukatınızın bilgilerini Notere yetkilisine vererek, vekaletname hazırlata bilirsiniz.
Vekaletnamede hangi hususların bulunacağını, avukatınızın size hangi konularda temsil edeceğini tek tek belirtebilirsiniz. Ya da noterlerde genellikle hazır halde bulunan genel bir vekaletname çıkartılabilir.
Açılan bir davanın, hangi konuyu kapsarsa kapsasın ne zaman sonuçlanacağını kestirmek güçtür. Mahkemelerin davaları ne zaman sonlandıracağını dair bir zorunlulukları yoktur. Davanın süresi, o davanın içeriğine, davanın görüldüğü mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişir. Adalet Bakanlığı’nın istatistik verilerine göre Türkiye’de bir davanın ortalama sonuçlanma süresi 202 gün olarak belirtilmiştir.
Boşanma davalarında hakimin en hızlı karar verdiği durumlar karı ve kocanın anlaştığı, anlaşmalı boşanma olarak adlandırılan durumlarda söz konusudur. Boşanmak isteyen çift, her konuda anlaştığı taktirde boşanma ilk duruşmada da gerçekleşebilir. Ancak, iki taraf arasında bir çekişme, anlaşamama durumu varsa, dava uzayacaktır.
En az 1 yıldır evli olan karı ve kocanın, varsa 18 yaşından küçük çocuklarının velayeti, edinilmiş malların paylaşımı, nafaka, tazminat, ziynet eşyaları gibi tüm konularda anlaşmaya varmaları durumunda anlaşmalı evlilik gerçekleşebilir. Bunun için eşler orak bir dilekçe hazırlayarak, imzaladıkları anlaşma protokolünü de bu dilekçeye ekleyerek boşanma davasını açıp, kısa sürede sonuç alabilirler.
Anlaşmalı evliliğin gerçekleşmesi için en önemli şart, evliliğin en az 1 yıldır sürüyor olması ve tarafların protokol imzalayarak ortak bir dilekçeye imza atmalarıdır.
Evliliği bir yıldan az süren çiftler, şiddetli geçimsizlik iddiasıyla, çekişmeli boşanma davası açabilirler.
Anlaşmalı boşanmada, her iki tarafından hakim huzurunda nalmış olduklarını tekrar etmeleri gerekir. Aksi halde, anlaşmalı boşanma hükmü uygulanamaz. Bu durum için her iki tarafın da mahkemede hazır bulunmaları avukatları olsa dahi kendilerinin duruşma salonuna gelip hakime anlaştıklarını beyan etmeleri önemlidir.
Yargıtay’ın da kabul ettiği boşanma nedenleri arasında en sık rastlananlar şöyle sıralanabilir;